Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Lübnan semaları bir kez daha patlamaların yankısıyla sarsılıyor. İsrail’in son günlerde genişlettiği hava operasyonları, artık yalnızca askeri hedeflerle sınırlı değil. Bombardımanlar, elektrik santrallerinden gıda depolarına, köy pazarlarından ulaşım ağlarına kadar uzanıyor. Güney Lübnan’daki bu saldırılar, bölge halkını hem ekonomik hem de psikolojik olarak kuşatma altına almış durumda.
Hizbullah milletvekili Hasan İzzeddin, yaptığı açıklamada İsrail’in taktiğini “çaresizliğin göstergesi” olarak nitelendirdi:
“Onlar tankla, uçakla, füzeyle değil; halkın moralini hedef alarak savaşmaya çalışıyor. Ancak bilsinler ki, bu topraklarda iradeyi bombalayacak bir silah icat edilmedi.”
İzzeddin’in sözleri, özellikle güney bölgelerinde yerinden edilen binlerce Lübnanlı için bir direniş mesajı olarak yankı buldu. Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun son 48 saatte Sur ve Nebatiye çevresinde onlarca sorti gerçekleştirdiğini, sivil altyapının ciddi zarar gördüğünü bildirdi.
Beyrut merkezli analistler, Tel Aviv’in bu yeni stratejisinin “Gazze’de yaşadığı çıkmazın Lübnan’a yansıması” olduğunu belirtiyor. İsrail’in Hizbullah’ı sahada askeri olarak sıkıştırmakta zorlandığı, bu nedenle ekonomik ve toplumsal direnci kırma yönünde bir politika izlediği yorumları öne çıkıyor.
Lübnan’da ise halk, yıkıntıların ortasında direniş bayrağını düşürmemekte kararlı. Bir köy sakini, yanan pazar yerinin önünde kameralar karşısında şu cümleyi kurdu:
“Evimiz gider, tarlamız gider, ama direniş giderse her şey biter.”
İsrail’in bombardımanları bölgeyi küle çevirirken, Hizbullah cephesinden gelen mesaj net: “Saldırılar kararlılığımızı değil, meşruiyetimizi büyütüyor.”
yorumunuz